Ana Sayfa » Projeler » Sosyal Devlet Alan El Değil Veren Eldir

Sosyal Devlet Alan El Değil Veren Eldir

Sosyal Devlet Alan El Değil Veren Eldir


Sosyal Devlet Milli Devlet" tezinin sahibi Prof. Dr. Haydar Baş'ın değindiği bazı konular şunlar;

İnsanlık aradığını tezimizde bulmuştur!

Sosyalizm ve kapitalizmden umduğunu bulamayanlar, esaretten bıkan halklar çare olarak Milli Ekonomi Modeli'ne sarılmıştır. Bağımsızlık için gerekli bu özellik dikkate alındığında, iktisat literatürüne girmiş olan milli ekonomi modelinin, uluslararası iktisat tezi olarak kabul görmesi tabiidir. Milli ekonomi modelinin bugün dünyanın bütün iktisat sitelerinde yer almış olmasının sebebi, insanlığın aradıklarını bu tezde bulmasıdır.

Sosyal devlet hakları garanti eder!

Vatandaşların sosyal devletten beklentileri devletin vatandaşının geçimini temin etmesi ve vatandaşlarına iş imkanlarını sağlaması, sağlık ve barınmasını garanti altına almasıdır. Bugün AB ülkeleri de dahil bu imkanları vatandaşlarına hazırlayamamıştır. AB'nin işsizliğe bulduğu tek çare yarım gün çalışma yöntemidir. Sosyal devlet ise, Milli Ekonomi Modeli ile tam istihdamı garanti altına almaktadır.

Sosyal devlet 'alan el değil veren el'dir

Milletinden vergi olarak toplanandan daha fazlasını millete veren devlete "sosyal Devlet" denir. Sosyal devlet alan el değil, veren eldir. Sosyal devlette, vatandaşa verilecek sosyal yardımların başında "Vatandaşlık Maaşı" gelir. Sosyal devlet demek, işsizlik konusunu halleden devlet demektir. Bu devlet kalıcı ve sürekli bir büyümeyi sağlar. Böyle bir piyasada herkes imkanlardan istifade edebilir.

Gerçek sosyal devlet vergi almaz!

Gerçek sosyal devlet hayata geçtiğinde tüketiciden vergi almayan bir devlet anlayışı ortaya çıkar. Her gelir grubundan aynı oranda vergi almanın yanlış olduğunu ifade ediyoruz. 100 milyarın altında geliri olandan vergi alınmaz. Bu tüketici grubuna devletin bir desteğidir.

"Sosyal Devlet, Milli Devlet" tezi, Müslüman-Türk milletinin insanlığa armağanıdır.

Türkiye Cumhuriyeti Devleti, günümüzde çok tehlikeli bir çöküş sürecinden geçiyor… "Milli Devlet" anlayışının can çekiştiği, küresel çetelerin fütursuzca ve yok etmek niyetiyle saldırdığı kritik bir süreçten… Prof. Dr. Haydar Baş, "Milli Ekonomi Modeli" ile bu çöküş sürecinin önce ekonomik ayağını ve ardından kaleme aldığı "Sosyal Devlet, Milli Devlet" teziyle de siyasi ayağını tam da eklem yerlerinden kırıyor.
İşte "Sosyal Devlet, Milli Devlet" tezinden bazı konu başlıkları:

"Milli Devlet, temelini "milletlerin tarihindeki değerleri"nden alan, başka ülkeleri taklitten uzak olan ve çağdaş uygarlık seviyesine gitme yolunda bütün diğer ülkelerle yarışan, bütün dünyaya açıkama hiçbir dış güce ihtiyaç duymadan kalkınabilen, kendi devinimi için gerekli sinerjiyi kendi kaynaklarından alan Milli Ekonomi Modeli'ne sahip, devletinin ancak milleti ile varolduğu şuuru ile milletinin tamamını kucaklayan, vatandaşlarına hizmeti dolayısıyla sosyal güvenliği, sosyal hizmeti kendine en temel gaye edinen, vatandaşlarına insan haklarını ve hürriyetlerini doya doya yaşatan; adalet, eşitlik ve hukuk temeline dayalı bir devlet anlayışıdır." (sayfa 27)

"Milli devlet, üç ana kurumun üzerine milletlerin bekasını oturtmaktadır. Yani, 'güçlü devlet, güçlü ordu ve sağlam aile yapısı' olmadan milletlerin varlıklarını devam ettirmeleri mümkün değildir." (sayfa 26)

"Bu model asla bir tepki değildir. Aksine dünyayı tekellerine almak isteyen ülkeler de büyük bir açmaz içindedir. Bu tez, Türk medeniyetinin bütün insanlığa hediyesidir. Dünyada sosyal adaleti tesis edecek, özgürlük, insan hakları gibi temel hakları yerli yerine oturtacak olan Milli Devlet tezi, insanlığın geleceğe güvenle bakmasını sağlamaktadır." (sayfa 31)

"Mutlu bir azınlığın ihtiras ve hırslarına cevap vermek üzere değil, milletinin haklarına ve ihtiyaçlarına odaklanmış olan Milli Devlet, kapitalist anlayışlarda olduğu gibi başkalarının elindekileri sömürerek değil, aksine vererek, hizmet ve ikram ederek büyüyen bir devlet anlayışını hayata geçirmektedir. Uluslar arası politikalarda barışın ve dostluğun tek anahtarı, devletlerin, kapitalist temeller üzerine oturan politikalarını ve yapılanmalarını terk ederek Milli Devlet kimliğini kazanmalarıdır…

Milli Devlet, 'gerçek Sosyal Devlet'tir. ( sayfa 25)

"Milli Devleti, diğer sistemlerle kıyaslanamayacak kadar farklı bir noktaya taşıyan, tezin gayesine ve merkezine insanın konulmasıdır.

İnsanı tanıma gerçeğiyle sağlanacak bir devlet anlayışı, Milli Devlet modeli ile hayata geçirilmektedir." (sayfa 205)

"Milli Devletin kadına bakışı, devleti var eden her insanına verdiği değerin bir göstergesi olarak, hayatının her aşamasında onu koruyan, hak ve hürriyetlerini yaşamasına müsaade eden ve bunları devlet garantisine alan bir devlet anlayışıdır. Milli Devlet modeli ile kadın, gerçek manada özgürlüğüne kavuşurken; kadının istismarına son verilmektedir. Aile kurumu da koruma altına alınarak hem nesillerin iyi yetiştirilmesi, hem de milletlerin bekası sağlanmaktadır." (sayfa 236)

"Sosyal bir devlet olmanın en önemli şartlarından birisi de devletin, vatandaşından aldığından fazlasını ona hizmet olarak geri sunabilmesidir. Toplanan vergilerin az bir kısmını halkına hizmet olarak sunan devlet anlayışından, topladığı vergiden daha fazlasını halkına veren bir devlet anlayışına geçilecektir." (sayfa 263)

"Milli Devlet, Sosyal Devlet karakteri ve projeleri kapsamında, kişi temel hak ve hürriyetini korumanın yanısıra vatandaşlık hakları çerçevesinde herkese vatandaşlık maaşı bağlayacaktır…
Sosyal Devlet projemiz ile Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmak, özenilecek bir sıfat ve kimlik haline getirilecektir. Böylece milletimiz, başka milletleri örnek almayacak, askeri-sivili, kentlisi-köyüsü, genci-yaşlısı ile bir ve beraber olacaktır." (sayfa 311)

"Küreselleşme batı toplumunun, kültürünün, tarihinin insanlığın önüne koyduğu bir modeldir.
Milli Devlet ise Türk milletinin, kimliğinin, tarihinin, inancının insanlığa armağanıdır." (sayfa 470)