Ana Sayfa » Köşe Yazıları » Kobani'den sonra Tel Abyad

Kobani'den sonra Tel Abyad

Kobani'den sonra Tel Abyad


Türkiye ile ABD yönetimi geçtiğimiz Ekim ayında Kobani konusunda ters düşmüştü.
Kobani bölgesinde 3 kantonda bağımsızlığını ilan eden PYD güçlerine Türkiye'ye rağmen havadan silah desteği veren ABD, şimdi de aynı tavrı Tel Abyad'da sürdürüyor.
Ankara'nın Tel Abyad'da IŞİD ve Kürt kuvvetleri arasındaki çatışmalarda Kürtleri, Arapları göçe zorlayarak bölgenin demografik yapısını değiştirmekle suçlamasına karşın, ABD'den böyle bir şey olmadığına dair açıklama geldi. Tam tersine yapılanlardan IŞİD sorumlu tutuldu.
Kobani'nin ardından gelen bu ikinci farklı tavır, esasen her şeyini ABD yönetimine endekslemiş bir hükümet için acı bir gidişattır.
Seçim sathında anayasal sınırları aşarak meydan meydan gezilmesine rağmen yüzde 12 oranında kaybedilen oy da, ABD'nin yüz çevirmesinin bir yansıması değil midir?
Gerçi BTP'nin önünü kesen, oylarını çalan bu cenah bunu yine ABD'ye yaranmak için yaptı ancak biz onlara son bir ikaz yapalım.
Dünyanın sarıldığı Milli Ekonomi Modeli'ni (MEM) talimatla gizleyerek milleti ABD'nin ve İsrail'in kucağına oturtmak, kaynakları onlara akıtmak hangi devlet adamlığıyla, hangi insanlıkla izah edilebilir?
Beş kuruş menfaat için girilen bu mecra dünya ve ahiret hüsranı olacaktır.
Bunların hali, gücün yanında yer alan Kufeli'lerin, arkasında namaz kıldığı İmam Hüseyin'i şehit etmesine benzemektedir.
Bu zihniyet, Hz. Hüseyin'in şehadetinden sonra evine sığınan İmam Zeynelabidin'i ödülü almak için teslim eden adamdan ya da dünyalık menfaatler uğruna Hz. Hasan'ı yok etmeye karar veren Muaviye'den farksızdır.
Muaviye, Hz. Hasan'ın zehirlenmesi için 1000 dirhem parayı hanımına göndermemiş miydi?
İslam tarihinin 'kara günler'i gibi bugün de Türk milletini refah ve bereketten mahrum edip açlığa, sefalete ve Batı rıhtımına demirleyenlerin hali 'kara örnekler' olarak tarih sayfalarında yer bulacaktır.
Kurtuluşu ABD'de aramak hüsrandır.
Türk siyasetinin hem nefsi, hem de millet yararına bu hakikati kavraması vakti çoktan gelmiştir.
Birleşik Devletler'in Kürtleri geçici bir süre desteklemesi, Büyük İsrail'e giden yolda önce Kürt devletini inşa ile Suriye, Türkiye, İran ve Irak'ı bölmek gayesiyledir.
Kürtlerin de geleceği ancak mevcut düzen içinde var olmayı başarmakla sağlanabilir.
Yani 'bir' olmaya mecburuz.
Temel aktör olan ekonomik sıkıntılarımızı dünyayı ayağa kaldıran Milli Ekonomi Modeli'miz ile aşabiliriz.
ABD'ye güvenen Saddam'ın, Kaddafi'nin, Mursi'nin, Mübarek'in sonlarının ne olduğu ortadadır.
Aynı kaderi yaşamak istemiyorsanız, bizimle beraber olmak kaçınılmaz bir sonuçtur.
Geleceğinizi, hayatınızı; Türkiye'nin geleceğini, Türk milletinin hayatını garanti altına alacak olan bu görüştür, bu tezdir.
Kurtuluş ancak MEM iledir.
Papaz Malthus'un görüşleriyle dünya batmıştır, bizim tezimizle ayağa kalkmaktadır.